30 Eylül 2015 Çarşamba
Belki çıkmayız yaza, biz çıkalım kerevetine ;)
Temmuz, ağustos, eylül; her mevsimde durma gül ! Hayat inan çok kısa, belki çıkmayız yaza :) Notaların uçup uçup da tahtalara konduğu, toz olduğu kocaman bir salondayım. Üzerimde yeşiil bir elbise gönlümce dans ediyorum. Güneş salona vurdukça toz partikülleri bir o yana bir bu yana sallanıyor adeta yarışıyorlar benimle. Keman hızlan diyor, durmaa koş! Eteğim havalanıyor, tık tak tık ayakkabım tahtaya mors alfabesiyle sır yazıyor. Lay la lay... Kaybolmak kendini bulmana yardım eder diyor şarkılar, salonda ilerledikçe ilerliyorum tahta parkeler bitmiyor. İlerledikçe daha da hızlı dans ediyorum, gülümsemem yüzüme sığmaz oluyor. Yağmur yağsa da çekse gülümsemem diyorum. Tam o anda yağmur yağıyor, küçülmek yerine eriyor dudaklarım.Bir bakıyorum Güneşin alnındalar... Temmuz, ağustos, eylül, her mevsimde durma gül diyor şarkılar. Bir bakıyorum insanlar giriyor kocaman, tozlu, tahta parkeli salona bir bakıyorum dans edecek arkadaşlarım olmuş. Bir bakıyorum dudaklarımdan güneş damlıyor. Durma koş; durma kalk, git ; durma sev; durma gül...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
bende kştap bloguma sizi beklerim ... sevgiler ...
YanıtlaSilwww.kelepirkitapci.blogspot.com.tr